Mide Lobisi 10. YIL

Herkes doğum gününü yazıyor ben de yazmak istedim bir özetler gibi, hem de biraz perde arkasıyla

Bildiğiniz gibi 2. doğum gününden beri doğum günü düzenlemedik. Bunun çeşitli sebepleri var; mekan faktörü, sayı faktörü, daha bir sürü şey..

8 ve 9'da artık 10. yılı bekler hale gelmiştik açıkçası Konsantrasyonu 10. yıla vererek bir dizi etkinlik yapmayı planladık.

Bunlardan ilki cumartesi günü gerçekleşen; şu saatte bile "ben kaçırdım ama katılan herkes ne kadar muhteşem olduğundan bahsediyor" şeklinde telefon ve mesajlar aldığımız 10. Yıl Doğum Günü Kutlaması...

Onur ve Mali ile birlikte özellikle son 3 ayında full konsantre bir şekilde üzerinde çalıştık. En kritik kısım mekan seçimiydi, bunda açıkçası kılı kırk yardık ve çok zorlandık. Ama Sevan'ın yönlendirmesi ile Arif ile telefonlaşınca konu büyük ölçüde bizim için kapandı. Lobiyi çok iyi anlamış birisi olarak ne imkanı varsa kullanmak için seferber oldu... Mekanın diğer işletmecisi Deniz de hem Lobici hem son zamanlarda tanıdığım belki de en iyi adam çıkınca en önemli kısımlardan birisi aradan çıkmış oldu.

Diğer çok kritik kısım tabii ki o akşam sunulacaklar...

Arif, Saye'nin lezzet çıtasının yüksekliğinden bahsetti ama test etmek için istila etmemiz gerekti Yaz sonundaki Saye Roof istilasında ortaya konan performans tüm katılımcılar tarafından çok beğenilince içimiz orada da rahatladı.

Oturup "tın" "tın" yemek yemektense kokteyl formatında ama sürekli lokmalık lezzetlerin gelip gittiği bir yemek hayal ettik. Bu yiyecekler Mide Lobisi'nin hikayesine atıfta bulunan yiyecekler, hikayeler, ürünler arasından seçilmeliydi. Saye'nin mutfağının danışmanlığını yapan Flambe ekibi ile bir toplantıda bir araya geldik ve o kadar iyi anlaştık ki masadan kalktığımızda iyi lezzetlerle karşılaşacağımızdan emin gibiydik. Nitekim tadım gününde sevgili Didem, Mustafa ve Selçuk muazzam tatlar ortaya koydular. Öyle ki Arif tadımdaki lezzetlerden bir kısmının muhakkak kış menüsünde de olmasını özellikle rica etti şeflerden... O akşam beğenilen yiyeceklerden bir kısmı farklı sunumlarla Saye'nin kış menüsünde olacak. Saye kış menüsü için istila edeceğiz zaten ama siz de Saye'ye muhakkak uğrayın derim... İyice evimiz gibi oldu

Cumartesi günü tüm katılımcılar hem lezzetlerin hem de personelin müthiş performansından övgüyle bahsettiler...

İhtiyaç duyduğumuz ürünlerle ilgili kapısını çaldığımız Mey Diageo, Efes, Banvit, Vinkara gibi ulusal markaların yanı sıra Ozzie's, Hadi Balık, Müsaade gibi Lobici işletmeler o akşama dair ricalarımızı ikiletmediler bile; var olsunlar...

2023 depreminde yıkılan deposunun taşınmasına ve toparlanmasına yardımcı olduğumuz, kadın girişimci markası Hanlaran'ın özel fıstıkları da günün tamamlayıcısı oldu. Akdeniz Koruma Derneği'nin kıymetli varlığının üstüne üstlük, "yeni balıklarımızdan" aslan balığının günün en çok beğenilen lezzetlerinden birisi olması akşamın en güzel çıktılarından biriydi bana kalırsa.

Kuzulu pastaya gelirsek... Arif ve Deniz'le olan sohbetimizde pastayla ilgili tahmin edeceğiniz üzere 10 dakika boyunca kahkaha attık.

Arif bu pasta kesinlikle doğum gününde olmalı diye aklımıza ilk o an soktu; ama bu pastayı eğitimli birinin bilerek ve tasarlayarak yapması hiç de kolay iş değildi... Orada da tabii ki yardımımıza Flambe koştu bir kez daha ve bizi kendileri gibi muazzam bir başka insan Miraçe ile tanıştırdılar.

Mali, ben ve Onur pastayı sunulana kadar hiç görmedik. Pastayı arabayla ben teslim aldım üstelik. Didem Şef önden görmüş "bence bakmana gerek yok akşam sana da sürpriz olsun" deyince kapağı bile kaldırmadım.

Teslim alırken Miraçe'nin gülümseyerek "kuzu görmek istemiyorum artık, simetri hastalığımdan allak bullak oldum" sözlerinden işin çözüldüğüne zaten yüzde yüz emin oldum. Yetmedi; atölyesinde son yıllarda yediğim en iyi poğaça Miraçe'nin annesi tarafından sunulunca, Arnavut böreği ve patlıcanlı böreğinin de çok meşhur olduğunu duyunca mini bir istila yapmak için şimdiden radara aldım. Bence M Atölyem'e bu muazzam gece çok büyük teşekkür borçluyuz. Koç başlı cupcakeler sadece görüntüde değil lezzet olarak da çok iyiydi bu arada

Benim takip ettiğim kadarıyla en çok aslan balığı bun, Banvit pretzel, lolipop ve Ozzie's kokoreçli patlıcan dolma beğenildi. Volkan "Selçuk Şef nerede, söyle ona lütfen bir daha böyle bir patlıcan dolması yapmasınlar, muazzam bu" diye yanıma koştu

Yukarıda saymadığım çıtır biberli ekmek ve ahtapot da başkalarının çok sevdiği ürünler oldu. Sürpriz yumurta da "kuzulu" öncesi günü tamamlattı bize. Herkesin beğenisinin çeşitlilik göstermesi Saye ekibinin ve Flambe'nin ne kadar iyi iş çıkardığının kanıtı niteliğinde bana kalırsa...

Mehmet Başkaya üstadım Müsaade'nin bakla cipsini o kadar beğendi ki Mert Efe'yi bulunduğu yerden söküp yanına getirmek istedim Kokteyllerden de en çok rakılı kokteyl RaBa'nın beğenildiğini işittim...

Lobi'nin tarihini anlattığımız sunum gerçekten tahmin ettiğimden çok daha zor bir sunum oldu. Konuşmakta çok zorlandığımız anlar oldu. Biz zorlanırken mikrofonu alan Haldun Abi'nin de sesinin titrediğini duydum... Bu duyguyu paylaşanlar sadece oradakiler değil; 32 bin kişinin tamamıydı aslında.

Değindiğimiz hikayelerin birer parçası olan, şehr dışından bile kalkıp gelen tüm dostlar, Birleşmiş Milletler'den tutun İstanbul Kent Konseyi'ne kadar o gün orada bulunan tüm dost kurumlar ve markalardan dostlarımıza teşekkür ediyoruz.

Bu 10 yılda bizi yalnız bırakmadınız. İyi ki varsınız!

Fotoğraflar ve videolar birkaç güne yayınlanacak, kutlama videoları ile ilgili de postlar devam edecek, cumartesi gün çalınan Lobi 10. Yıl şarkıları da yayınlanmaya devam edecek.

En önemlisi, 10. Yıl İstilaları büyüğüyle küçüğüyle devam edecek.

Ben bu postta özellikle etkinlikte kullanılan görsellerden bazılarını koymak istedim. Onlar da Onur'un firması Bacanaklar Records tarafından hazırlandı. Ekibin tamamı zaten yine Lobici Ellerine sağlık.

Var ol Lobi!